İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, İzmir’de partilileriyle İzmir İktisat Kongresi binasında buluştu. İzmir Ticaret Odası ve Ege Bölgesi Sanayi Odası ziyareti sonrası partilileriyle bir araya gelen Dervisoğlu, “Sorunlarını dile getirmesini istediğimizde insanlar önce etrafına bakıyor, sonra “gazeteci falan var mı ?” diye soruyor. Mikrofon uzattığımız insanlar bile “konuşabilir miyim?” sorusunu soruyor ya da konuşamamaktan kaynaklı pozisyonunu müstehzi bir eda ile paylaşıyor” dedi. Türkiye’de insanların baskılandığı, susturulduğu bir ülkeye dönüştüğünü dile getiren Dervişoğlu, “Onun için insanlarımıza gidiyor, “konuş” diyoruz. İstiklal Marşımız “Korkma!” ile başlar. Korkmayın, biz konuşan Türkiye istiyoruz” diye konuştu. Partililerinin coşkulu sloganlarına cevap veren Müsavat Dervişoğlu, “Siyasi hayatım boyunca hep bağırdım, bağıra bağıra olmuyor. Sindire sindire anlatmak ve çaba sarf etmek gerekiyor. Bunlar bu ülkeyi bastırmak ve sindirmek üzere uzun bir zamandır savaşıyor. Bunlar bu milletin verdiği Kurtuluş Savaşı sonrası kurulan büyük Cumhuriyet ile hesaplaşmak istiyorlar. Mücadelemizi bağırarak değil anlatarak vermek zorundayız” şeklinde konuştu.
ALLAH’TAN KORKUN!
Ege Bölgesi Sanayi Odası ziyaretinde emeklilerin hayat pahallılığından dolayı kahveye gidemediğinin belirtildiğini söyleyen Dervişoğlu, “Kahvede de çay olmuş 15 lira. Emekiler kahveye, kıraathaneye gidemiyor. Lokantaya gidemiyor. Sosyal yaşamın parçası olamıyor. Emeklilerin buluştuğu yer artık park oldu. Emeklisinin kahvede çay bile içemediği bir toplum oluşturdunuz. Emekliye sağladığınız en büyük lüks, ağaç gölgesindenki belediye bankı olmuş. Allah’tan kormuyor musunuz?” dedi.
TEHDİT EDİLİYORUM VAZİFE ALAN YOK
Türkiye’de tek kurtulması gereken unsurun cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi diye tabir edilen sistemin olduğunu söyleyen Dervişoğlu, “2023 seçimlerinden önce ittifak yaptığımız siyasi partilerle birlikte parlementer demokratik sisteme geçişin yol taşlarını dizmek üzere bir kararlılık sergilemiştik. Hepimiz de bir metnin altına imza atmıştık. Parlementer demokratik sistem hedefini ortaya koymuştuk. Bunun için tehdit ediliyorum. Bir kısım genç arkadaşlar kendi boylarını aşan ifadelerde de bulunuyor zaman zaman. Ben onların meşrebini bildiğim için üsluplarını yadırgamıyorum. Ama Türkiye’de ben tehdit edilidğim için vaziyet alması icap eden müesseselerin harekete geçmemiş olmalarından doğrusunu isterseniz rahatsız oluyorum. Bir kişi bir tweet atıyor. Sabah karşı o twet atan genç arkadaş evinden alınabiliyor. Bir kişi bir kelam ediyor, o kişi gözaltına alınarak soruşturmaya tabi tutulabiliyor. Bir kişi bir konuşma yapıyor, o kişinin siyasi parti genel başkanı olup olmadığına bakılmaksızın tutukluyorlar ve cezaevine konulabiliyor. Ama bana yapılan tehditle ilgili ses çıkarması gereken hiç kimse ağzını bile açmıyor kılı bile kıpırdamıyor” dedi. Hayatı boyunca hiç kimseyi şikayet etmediğini vurgulayan Dervişoğlu, “Ama ben, Meclis’te grubu olan ve milyonlarca oyu olan bir siyasi partinin genel başkanıyım. Türkiye’de bu pozisyonunda olan birisi şayet bir tehditin muhatabı ise öncelikle Sayın Cumhurbaşkanı’nın bundan bir vaziyet alması ve vazife çıkarması lazım. Benim partim TBMM’de grubu olan bir parti. Meclis başkanının durumdan vazife çıkararak vazife alması lazım. Adalet Bakanı benim grup başkan vekilliğimde mesai arkadaşım, ben bir tehtidin muhatabı olduğumda mutlak suretle onun vaziyet alması lazım. Ayrıca bu ükenin İçişleri Bakanı’nın birilerinin sanki suç işleme imtiyazı varmış gibi bir siyasi partinin genel başkanını utanmazca tehdit etmesi karşısında derhal vaziyet alması lazım. Hiçbirinin kılı kıpırdamadı. Bunların gücü bizim gibilere yetecekmiş gibi zannediyorlar. Bakın buradan söylüyorum. İzmir’den sesleniyorum. Haksizlığa hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı Mustafa Kemal Atatürk gibi, Hasan Tahsin gibi baş kaldırıyorum” dedi.
İYİ PARTİ ASLINDA BİR İZMİR PARTİSİDİR
İyi Parti’nin kuruluş aşamasında İzmir’in öncü şehir olduğunu ifade eden Dervişoğlu, “İyi Parti aslında bir İzmir partisidir. İzmir gibi birbirini seven, güvenen ve omuz verenlerin partisidir. Dolayısyla bu parti kurulmadan önce vermiş olduğumuz demokrasi ve hukuk mücadelesinin ateşi burda yakılmıştır. Referandum sürecinde ülkem tek adamlılığa doğru evrilir endişesinin Gündoğdu Meydanı’nda ilk kez halkla buluştuğu yer de İzmirdir. Hatta başka bir siyasi partinin içinde başlattığımız hukuk ve demokrasi mücadelesinin yeni bir parti kuruluşuna önderlik etmesi gerektiğinin de ilk kez söylendiği yerin adıdır İzmir. Ne kadar övünseniz azdır aslında” diye konuştu.
Dervişoğlu, salondan 2002 doğumlu bir genci sahneye alarak Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 23 yıllık iktidarına atıfta bulundu. “Gencimiz Bu iktidar ile doğdu, yürüdü, büyüdü. Evveli bu iktidar oldu ama ahiri bu iktidar olmayacak “dedi.
.