HABER MERKEZİ -ELİF AYDEDE ÖLMEZ / ABD ile Çin arasındaki ticaret geriliminin yeniden tırmanması, küresel büyüme beklentilerini zayıflatarak piyasalarda dalgalanmayı da etkiledi. Bu gelişmelerin etkisiyle Bloomberg Dolar Spot Endeksi, perşembe günü New York işlemlerinde bir ara yüzde 1,71 değer kaybederek 2022’den bu yana en sert günlük düşüşünü kaydetti.
Güvenli Limanlara Kaçış Dalgası
İki ülke arasında gelişen ticari gerilimler sonrasında, yatırımcılar yönünü altın, İsviçre frangı ve Japon yenine çevirdi. Uzmanlar tarafından, doların rezerv para birimi olarak güvenilirliğinin sorgulandığı bir dönem olduğuna dikkat çekildi. Oversea-Chinese Banking Corp.’tan Döviz Stratejisti Christopher Wong, “Dolara olan güven tehdit altında” yorumunu yaptı. Wong, ABD’nin küresel ayrıcalıklı konumunun zayıfladığına ve artan kamu borcunun yatırımcı endişelerini artırdığına dikkat çekti. National Australia Bank Ltd. stratejisti Rodrigo Catril ise, “ABD varlıklarından çıkma ve dolar satma söylemi, ticaret gerilimleri yüksek kaldığı sürece devam edecek gibi görünüyor” dedi.
Fed Üzerindeki Baskı Artıyor
Piyasalardaki sert fiyat hareketlerinde yalnızca jeopolitik endişeler değil, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz politikasına ilişkin beklentiler de etkili oldu. Yatırımcılar, artan tarifelerin ekonomik büyümeyi yavaşlatacağı ve Fed’in bu nedenle faiz indirimlerine devam edeceği beklentisini güçlendirdi.
Öte yandan, ABD'de dün açıklanan mart ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verisi, piyasa beklentilerinin aksine düşüş gösterdi. Aylık yüzde 0,1 artması beklenen enflasyon verisi, yüzde 0,1 oranında geriledi. Bu da ABD ekonomisinde enflasyonist baskıların henüz sınırlı kaldığına işaret etti.
“Fırtına Öncesi Sessizlik” Uyarısı
JP Morgan Asset Management Küresel Baş Stratejisti David Kelly ise mart ayı TÜFE verisini, “fırtına öncesi sessizlik” olarak tanımladı. Şubat ayında yürürlüğe giren tarifelerin henüz fiyatlara yansımadığını belirten Kelly, önümüzdeki aylarda tarife kaynaklı enflasyonist baskının artabileceği uyarısında bulundu.
Doların rezerv para birimi olma statüsünün sarsılması, yatırımcı algısında kalıcı bir değişimin işareti olarak yorumlanırken, küresel ticaretin geleceğine ilişkin belirsizlikler de giderek derinleşiyor.