HABER MERKEZİ - ALİ ÖLMEZ / TÜİK’in Şubat 2025 verilerine göre işsizlik oranı %8,2’ye gerilese de kadınlarda işsizlik %11 olarak ölçüldü. Kadınların işgücüne katılımı sadece %35,9’da kalırken, istihdam oranı da %31,9 seviyesinde gerçekleşti. 15-24 yaş arası genç kadınlarda işsizlik oranı ise %22,7’ye ulaştı. Bu veriler, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin iş gücü piyasasında belirgin şekilde devam ettiğini gösteriyor.
İşgücü Verileri Toplumsal Eşitsizliği Gözler Önüne Serdi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2025 yılı Şubat ayı iş gücü verileri açıklandı. Genel işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,2 puanlık düşüşle yüzde 8,2 seviyesine geriledi. Ancak detaylara inildiğinde kadınlar ile erkekler arasındaki uçurum dikkat çekti. Erkeklerde işsizlik oranı yüzde 6,7 olarak ölçülürken, kadınlarda bu oran yüzde 11’e ulaştı.
Kadınlar İşgücü Piyasasında Hâlâ Dezavantajlı
Kadınların işgücüne katılım oranı sadece yüzde 35,9 seviyesinde kaldı. Aynı oran erkeklerde yüzde 70,8. Yani erkekler arasında her 10 kişiden 7’si işgücünde yer alırken, kadınlarda bu oran neredeyse yarı yarıya daha düşük. İstihdam oranları da benzer bir eşitsizliğe işaret ediyor: Erkeklerde yüzde 66 olan istihdam oranı, kadınlarda yalnızca yüzde 31,9 olarak gerçekleşti.
Genç Kadınlarda İşsizlik Yüzde 22,7’ye ulaştı
15-24 yaş grubundaki genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 15 seviyesine çıktı. Bu oran erkek gençlerde yüzde 10,8 iken, kadın gençlerde yüzde 22,7’ye kadar yükseldi. Genç kadınların iş hayatına geçişte ciddi engellerle karşılaştığı, bu verilerle net şekilde ortaya konmuş oldu.
Sadece İşsizlik Değil, Atıl İşgücü de Artıyor
Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan geniş tanımlı işsizlik oranı yani atıl işgücü oranı da artarak %28,4’e yükseldi. Bu oran, hem istihdamda olmayan hem de çalışabilecek durumda olan yüzbinlerce kişinin sistem dışında kaldığını gösteriyor.
Ekonomik değil, yapısal bir sorun
Kadınların düşük işgücüne katılım oranı, yalnızca ekonomik değil; sosyal ve kültürel yapının da bir sonucu. Uzmanlar, kadınların iş hayatına katılımını artırmak için kreş ve bakım desteklerinin yaygınlaştırılması, esnek ve güvenceli çalışma modellerinin geliştirilmesi ve ayrımcılığı önleyecek mekanizmaların güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
