ANKARA- İHA / Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Kanun tanımayan, demokratik erdemleri takmayan siyasi ve ideolojik bir güruh devletin egemenlik haklarıyla hukukun üstünlüğüne fütursuzca kafa tutmaktadır. Tehdit saçan bu güruhun adını doğru koymak lazım gelirse; dışarıdan tembihli, içeriden tedarikli Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Provokasyon partisine dönen CHP çok yoğun şaibe ve şüphe altındadır" dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli gündeme dair değerlendirmelerde bulunduğu bir açıklama yayımladı. CHP'nin bir maşa olarak kullanıldığını iddia eden Bahçeli, 5 madde sıralayarak Özgür Özel'i ve CHP yönetimini eleştirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında da açıklama yapan Bahçeli, kamu kaynaklarını gereksiz harcayan ve zimmetine geçirenlerin hesap vermesi gerektiğini belirtti.
"CHP Çok Yoğun Şaibe ve Şüphe Altındadır"
Türkiye’nin her cephe ve cihetten tehdit edildiğini belirten Bahçeli, "Bu tehdit alenidir, alçaktır, ahlaksızdır, alarm verici niteliktedir. Kanun tanımayan, demokratik erdemleri takmayan siyasi ve ideolojik bir güruh devletin egemenlik haklarıyla hukukun üstünlüğüne fütursuzca kafa tutmaktadır. Tehdit saçan bu güruhun adını doğru koymak lazım gelirse; dışarıdan tembihli, içeriden tedarikli Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Provokasyon partisine dönen CHP çok yoğun şaibe ve şüphe altındadır. Hiçbir yama karşımızdaki siyasi yırtılmayı kapatacak ebat ve boyutta değildir. Öyle ki CHP, kanayan yaradır, kaynayan kazandır, kaybolan zamandır. Bu sakil ve sakim siyaset anlayışında, sapla saman birbirine karışmış, temizlikle kirlilik iç içe geçmiştir" ifadelerini kullandı.
"Türkiye’nin İçerden Meşgul Edilmesi İster İstemez Akıllara Pek Çok İhtimali Getirmektedir"
Doğru ile yanlışın, helal ile haramın, güzel ile çirkinin, hakikat ile hamasetin yer değiştirmiş bir durumda olduğunu ifade eden Bahçeli, "İlke ve iradeye, inanç ve itibara, milli istiklal ve istikbale CHP tarafından yüz çevrilmiştir. Maalesef Türk siyaseti tuhaf, tutarsız ve sancılı bir dönemden geçmektedir. Ülkemizin demokrasi ve hukuk emniyeti; huzur ve asayiş iklimi ardışık ve çoklu siyasi operasyonlara, yığma kalabalıklardan mütevellit eylemsel miting anaforuna maruz kalmaktadır. Nitekim vahim ve vaki puslu manzara kritik, bir o kadar da kırılgandır. CHP’de gözlemlenen nihayetsiz suçluluk psikolojisi, günden güne genişleyen telaş ve panik atakları çamur siyasetinin ikmaliyle geçiştirilemeyecek ehemmiyet ve ciddiyettedir. Yeni bir dünyanın eşiğinde olduğumuz hissini veren büyük ölçekli askeri, siyasi, ekonomik ve diplomatik sarsıntıların yaşandığı, stratejik düğümlerin yaygınlaştığı, tarife ve ticaret alanındaki bloklaşmaların sertleştiği bir dönemde Türkiye’nin içerden meşgul edilmesi ister istemez akıllara pek çok ihtimali getirmektedir" ifadelerine yer verdi.
"Terör Başka, Kürt Kardeşlerim Başkadır"
CHP’nin maşa gibi kullanıldığını iddia eden ve yaşanan gelişmelerle bağı bulunduğunu beş ana gündem konusu ile açıklamak isteyen Bahçeli, şu ifadelere yer verdi:
"İlk olarak; CHP’nin ve yanında yöresinde hizalanan siyasi partilerin terörsüz Türkiye hedefinden duydukları açık veya gizli rahatsızlıklar ve hazım zorluklarıdır. Bilindiği üzere terörün sona ermesiyle Türkiye gücüne güç katacak, iç cephesinde ve mücavir coğrafi çevrelerde barış ve huzur kuşağı tesis edilecektir. CHP’nin, havanda su döven ve siparişle 'iyi' olduklarını zannedenlerin terör musibetinden kurtuluşa akıllarının yatmadığı, işlerine gelmediği, gönüllü olmadıkları az çok bilinen bir husustur. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Mersin’de yaptığı hezeyan dolu konuşmasının satır araları ve görevinden uzaklaştırılan, halen tutuklu bulunan Esenyurt Belediye Başkanı’nın tek suçunun Kürt olduğunu iddia etmesi bölücülüktür, kötü ve kötürüm bir siyaset dilidir. Özgür Özel fitneye bedenlik ve sözcülük yapmaktadır. Terör başka Kürt kardeşlerim bambaşkadır. İkisini birlikte değerlendirenler katıksız vatan hainidir. Özgür Özel’in beyan ve duruşu, hayal mahsulü suçlamaları, Türkiye’nin iç denge ve dinamizmiyle siyasi istikrarını zedeleme çabaları düşmana bile şapka çıkartacak seviyesizliktedir. Türkler ile Kürtler arasına nifak sokmak için emre amade bekleyen kim varsa vatan ve millete doğrultulmuş emperyalist silahtır."
"Özgür Özel, Yönetiminin Yolu yanlış, Yöntemi Sakat, Kafa ve Kalbi Bozuktur"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'i eleştiren Bahçeli, "Mütecaviz ve mütehakkim emelleri olan ülkelere göz kırpan, yeşil ışık yakan, el sallayan, şifreli mesajlar ulaştıran CHP Genel Başkanı ve yönetiminin yolu yanlış, yöntemi sakat, kafa ve kalbi bozuktur. Özgür Özel’in Mersin provokasyonuyla eşzamanlı olarak, Suriye’nin Kamışlı kentinde ABD ve Fransa’nın teşvik ve desteğiyle, ENKS ve PYD’nin organizasyonuyla düzenlenen, 'Birlik ve Ortak Tutum Konferansı'nda bölücü talepler dillendirilmiş, Suriye’nin siyasi ve toprak bütünlüğünün hilafına kararlar alınmıştır. Suriye’de merkeziyetçi olmayan, yani üniter yapıyı dışlayan bir çözüm teklifi tartışmaya açılmıştır. Elbette Şam yönetimi bu ayıplı, arızalı, icazetli ve fırsatçı konferansın karar ve açıklamalarını şiddetle reddetmiş; Suriye Arap Cumhuriyeti’nin birliğini, topraklarının ve halkın bütünlüğünü savunarak kırmızı çizgi olduğunu vurgulamıştır. Harici unsurların tesir, telkin ve dayatmalarıyla terörist Mazlum Abdi ile Suriye Geçiş Hükümeti Cumhurbaşkanı Ahmet Şara arasındaki 10 Mart mutabakatı ihlal edilmiştir. Bu ihlalin telafi edilerek PYD/YPG terör örgütünün silah bırakıp Suriye Arap Cumhuriyeti’ne belirlenmiş yol haritası doğrultusunda entegre olması bölge barışı ve geleceği adına hayati önemdedir. Türkiye partisi olma istikametinde azim ve sabırla mesafe alan DEM Parti’nin Kamışlı’da oynanan oyuna tepki göstermesi tutarlılık gereğidir" açıklamasında bulundu.
"Bölücü terör örgütünün önderi olarak gördüğü şahsa itibar ve itaati asıldır"
Terör örgütü PKK'nın gecikmeksizin silah bırakması gerektiğine dikkati çeken Bahçeli, "PKK’nın derhal silahlarını teslim etmesi, kongresini toplayıp örgütsel fesih işlemini tamamlaması terörsüz Türkiye hedefinin enfekte olmaması, kimi komplikasyonların yaşanmaması için derhal sağlanmalıdır. Ön şart ileri sürülmeksizin 27 Şubat İmralı çağrısına bağlılık esastır ve bölücü terör örgütünün önderi olarak gördüğü şahsa itibar ve itaati asıldır. Başka çıkar yol ya da sığınılacak bahane kalmamıştır. Özellikle halen yaşam mücadelesi veren, umut verici haberler almak istediğim ve Rabb'imden şifa bulmasını niyaz ettiğim DEM Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkan Vekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’in emekleri ve bugüne kadar atılan müşterek adımlar heba edilmemelidir" değerlendirmesinde bulundu.
"CHP, Türkiye'nin Temellerine Dinamit Koymaktadır"
İkinci olarak Gazze'deki soykırımı ve Hindistan ile Pakistan arasındaki gerginlik hakkında açıklama yapan Bahçeli şöyle devam etti:
"Gazze’de süren soykırımın, İsrail Başbakan’ın cinayet mesaisine devamı, dost ve komşu ülkelerde tezahür eden kanlı olayların doğal olarak ülkemizi yakından ilgilendirmesidir. Türkiye mazlum Filistin halkının yanında, Gazze’de insani dram ve azgınlaşan soykırım suçunun sonuna kadar karşısındadır. Ülkemizin bu ahlaki tutumu doğrultusunda üstleneceği ve hatta icrası kaçınılmaz önem ve değerde bulunan, inkar ve istismarı da olmayacak tarihi görevleri vardır. İsrail yönetimi aklını başına almalı, Türkiye’yi İslam ülkelerinin öncüsü olarak bu tarihin görevin müdahil sıfatıyla sahada ve zor kullanarak ifası mecburiyetinde bırakmamalıdır. 72 yıldır çözülemeyen Keşmir sorunundan dolayı Pakistan ile Hindistan da savaş sınırına dayanmıştır. Temennimiz bu iki ülke arasında aklı selimin, barışçıl diyalogların ve kalıcı sükûnetin hakim olması, sonu felaket olacak silahlı çatışmalardan kaçınılmasıdır. İran’ın Hürmüzgan vilayetindeki Bender Abbas Şehid Recai Limanı’nda 26 Nisan’da meydana gelen patlamada çok sayıda kişi canından olmuştur. Dost ve kardeş ülke İran’a bu vesileyle taziyelerimizi iletiyor, acılarını paylaşıyoruz. Güçlü devlet insanlık değerlerini dünyanın her köşesinde müdafaa eden, merhamet ve vicdan diplomasiyle öne çıkan, aynı şekilde caydırıcılığı ve yaptırımı bariz olan bir devlettir. Türk ve Türkiye Yüzyılı böylesi muktedir ve muvaffak bir devlet marifetiyle taçlanacak, Türk milletinin bahtı açılacaktır. Bunu engellemek için CHP tezvirat çarkını işletmektedir. Gazze’de bebekler gıda ve ilaç yokluğundan ölürken CHP’nin gündemi Siyonizm’in ayak izlerine basarak yürümektir. Yeni bir dünya kurulurken CHP Türkiye’nin temellerine dinamit döşemektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızı düelloya çağıran, iftira ve isnatlarını otomatiğe bağlayan Özgür Özel yalnızca aklını peynir ekmekle yememiş, klinik psikolojinin konusu olmak için iyice kolları sıvamıştır."
"Milletin Kesesini Devletin Kasasını Soyanlar Bellidir"
Bir başka madde olarak CHP'nin sokakları dizayn etme çabasında olduğunu belirten Bahçeli, "Üçüncü olarak Türkiye’nin sosyal ve ekonomik yapısını kurcalayan, toplumsal ruh ve ahlaki bünyesini darboğaza sokan şiddet dili, kadın kılığında sahnelenen yasa dışı eylem direnci, sokakları terörize etmeye çalışan zaman ayarlı kışkırtmalardır. Türkiye ekonomisi en zor etapları geride bırakmış, en çetin süreçleri aşmış, enflasyon 10 aydır inişe geçmiştir. Küresel resesyon riski belirgin olsa da, ufukta tehlike çanları çalsa da, ticaret kanalları tıkanmaya yüz tutsa da, Türkiye milli birlik ve dayanışma gücüyle muhtemel dış kaynaklı ekonomik türbülansı göğüslemeyi, riskleri fırsata çevirmeyi başaracaktır. Kaldı ki şimdiden ortaya çıkan açık ve sevindirici gerçek budur. Ekonomideki dönemsel sorunları siyasal ve toplumsal tepkiye dönüştürmek için kuyruğa girenler evvelemirde belediyelere çöreklenen, kamu kaynaklarına çullanan organize yolsuzluk şebekesinin hesabını vermek durumundadır. Milletin kesesini, devletin kasasını soyanlar bellidir, onlarla ilgili hukuki süreç işlemektedir. Türk adaletine saygı ve riayet ise herkesin ikamesi olmayan görevidir" ifadelerini kullandı.
"