RÖPORTAJ : ALİ ÖLMEZ /Karşıyaka Belediye Meclis Üyesi ve İzmir İş Dünyası Derneği Başkanı Feyyaz Sungur, belediyedeki komisyon görevlerinden iş yoğunluğu nedeniyle istifa ettiğini açıkladı. İzmir’in depreme hazır olmadığını belirten Sungur, bina yenilemenin yeterli olmadığını, gerçek kentsel dönüşüme ihtiyaç olduğunu söyledi. Sungur ayrıca İZİD olarak gençlere meslek edindirme ve istihdam sağlama projelerine ağırlık verdiklerini ifade etti.

Sayın Sungur, Türkiye bir deprem ülkesi. Sizce gerçekten depreme hazır mıyız?

Maalesef değiliz. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu yıllardır biliyoruz. 1999 depremi bir milattı, evet. Yönetmelikler değişti, projeler dönüştü. Ama hâlâ hazır değiliz. İzmir’in yapı stoğunun yüzde 60’ı depreme dayanıklı değil. İnsanları korkutmak panik yaratmak istemem ama gerçek bu ve bu konuda harekete geçilmesi gerekiyor.

Kentsel Dönüşüm için ne diyeceksiniz?

Biz kentsel dönüşüm yapmıyoruz. Bina yeniliyoruz. Oysa kentsel dönüşüm; yollarıyla, parklarıyla, sosyal alanlarıyla bir yaşam alanı oluşturmak demek. Sadece binayı değiştirmekle olmaz. Bu bizi depreme karşı güçlü kılmaz.

Bu konuda ne yapılması gerekiyor?

Bundan önce depremler geçirdik bundan sonra da geçireceğiz. Bu nedenle bir an önce hazırlık içinde olmamız hatta seferberlik içinde olmamız lazım. Burada belediye ve merkezi yönetimin beraber hareket etmesine ihtiyaç var. Yapı stoğumuz yüzde 60 ile sınırlı ve bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor. Ama hazır olmadığımız için sonuca ulaşamıyoruz.

İzmir depremini hatırlayalım isterseniz. Sizce neden bu kadar büyük yıkım yaşandı?

Depremin merkez üssü Sisam’dı ama en büyük yıkımı İzmir yaşadı. Çünkü yapı stoğumuz zayıf. 700’den fazla bina ağır hasar aldı. Türkiye genelinde 117 kişi hayatını kaybetti. Bu tablo bile hazırlıksız olduğumuzu açıkça gösteriyor. Türkiye'de 117 kişi öldü, 1.034 kişi yaralandı; Yunanistan'da ise 2 kişi öldü ve 19 kişi yaralandı. Bu durum bile depreme ne kadar hazırlıksız olduğumuzu gösteriyor. Aynı şekilde Santorini Adası’nda bulunan yanardağın patlamasından korktuk. Çünkü Türkiye’nin etkilenme durumu var. Deprem öyle bir şey ki yeraltında oluyor. İzmir’de yaşanıyor Turgutlu’yu vurabiliyor ya da Ege açıklarında yaşanıyor İzmir’i vurabiliyor. Bu nedenle yanardağ patlayacak deprem olacak diye çok korktuk ama korktuğumuz olmadı bu ileride olmayacak anlamına gelmiyor. Bu nedenle depremlere hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu da merkezi iktidar ile yerel yönetimlerin işbirliği içinde olması ve halkın bilinçlendirilerek farkındalık yaratacak projeler yaparak olur.

İzmir'de yazlık yeni istikamet Sakız Adası İzmir'de yazlık yeni istikamet Sakız Adası

( Karşıyaka Belediye Meclis üyesi Feyyaz Sungur'un masasındaki dilekçe dikkatimizi çekiyor ne olduğunu soruyoruz ve belediye meclisindeki  komisyon görevlerinden ayrıldığını öğreniyoruz

Masanızın üzerinde duran bir dilekçe var bu dilekçede ne yazıyor acaba?

Bilindiği gibi geçen hafta yapılan Nisan ayı meclis toplantısında meclis komisyonları yenilendi. Bana da İnsan Hakları ve Toplumsal cinsiyet eşitliği komisyonu ile Aile Çocuk Eğitimi ve Sosyal İşleri Komisyonluğuna seçilmiştim. Bu görevlerimden istifa ettiğime dair dilekçe.

Belediyedeki komisyonlardan istifa ettiğinizi söylüyorsunuz. Bu kararınız kamuoyunda merak konusu olacak. Neden ayrıldınız?

Çok net: Zaman yetmiyor. İnsan Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu ile Aile, Çocuk ve Sosyal İşler Komisyonu'nda görev almıştım. Ancak İzmir İş Dünyası Derneği'ndeki çalışmalar çok yoğunlaştı. Özellikle istihdam yaratma konusuna yoğunlaştık. Bu yüzden meclisteki sorumluluklarımdan feragat etmek durumunda kaldım.

İzmir İş Dünyası Derneği (İZİD) olarak yoğun bir çalışma içindesiniz neler yapıyorsunuz?

Deprem konusundan bahsettik. Deprem konusunda raporlar hazırladık hem belediyelere hem merkezi yönetime bu raporları sunduk. Ayrıca üyelerimizin sektörleri hakkında onları bilgilendirici seminerler düzenledik. Kaynaşmalarını sağladık. Ama bizim esas projemiz iş arayanlarla iş verenleri bir araya getiren bir platform. Bu platformda her ay yaklaşık 20 kişiye istihdam yaratıyoruz. Şimdiye kadar 24 bin kişiye istihdam yarattık. Burada şu gözlemimi rahatlıkla söyleyebilirim. Türkiye'de işsizlik yok işçi bulamama var. Özellikle de mavi yakalılarda. Buradan yurt dışına çalışmaya gidiyorlar. Suriyeliler ise Türkiye'nin mavi yakalı işçi açığını kapatıyor. Bu alanda güzel bir çalışma sergiliyorlar.

Genç işsizliğine dair ne yapıyorsunuz?

18-30 yaş arası gençlere yönelik çok özel bir programımız var. Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’nde bir meslek lisesi ile iş birliği yaptık. Gençleri burada 6 ay boyunca eğitiyoruz, sonra onları doğrudan fabrikalara yerleştiriyoruz. Kadın kaynakçılarımız bile var. Üstelik çok başarılılar.

Depremden bahsettik istifa haberinizle küçük çaplı bir deprem yaşadık. Bir de Amerika'nın dünya ülkelerine gümrük vergisi koyması ile yaşanan ve dünyayı etkileyen ekonomik bir deprem var. Siz Türkiye'nin lokomotifi olan inşaat sektöründe faaliyet gösteren bir iş insanı olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Bir laf vardır. Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı diye. Yerli malı kullandığımızda Kaba inşaatta çok sorun yaşamayız. Demirimiz, çimentomuz var. Ama ince inşaatta, yani iç dekorasyon, kaplama, mobilya gibi kalemlerde maliyet artar. Çünkü orada ithal ürün yoğun. Bu da konut maliyetlerini artırır. Ticaret savaşlarının etkilerini burada hissederiz.

Son olarak kamuoyuna ne mesaj vermek istersiniz?

Gençler lütfen bize ulaşsın. İşi öğrenmeden iş aramak zor. Biz onlara hem meslek öğretiyoruz hem de iş bulmalarına yardımcı oluyoruz. Belediyedeki komisyon görevlerimden ayrıldım ama toplumsal sorumluluğumdan değil. İstihdam yaratmak bu ülkenin geleceği için hayati. Destek veren herkese teşekkür ediyorum.

Editör: Elif Aydede Ölmez